Unearth-The March(2008)

Metalcore olaylarına her ne kadar az ilgili olsam da çıkan güzel şeyleri de takip etmeye çalışıyorum.Takip ettiğim,kalitesine inandığım ve her zaman kalitesini yukarılara çıkarmış olan Unearth bana göre bu sefer turnayı gözünden vurmuştur(Amerikalılar bu olay bullseye diyorlar,türkçeye çevirilince garipleşiyor gerçi).Belki de Melodik Metalcore olmasından dolayı veya melodikliğin tozunu bu albümde fazla tutmalarından dolayı fazlaca beğenimi kazandılar.Grup bundan önce 3 full albüm yayınlamıştı.Şimdi sırada 4.albüm olan The March var.Kesinlikle güzel bir albüm sizleri bekliyor...










Böylesine gaz bir giriş yaptım artık en yakın download sitesinden albümü indirmeye başlamışsınızdir diye yazıyı uzatmama gerek yok sanırım(euheu).Şaka bir yana birbirini tekrarlayan metalcore grupları,bitmek tükenmek bilmeyen dur-kalk lar,kabız olmuş da sıçmaya çalışıyor şeklinde yorumlayacağınız vokallerle dolu metalcore albümlerinin üzerine biz müzik de yapıyoruz dedirtebilcek ve zaman zaman In Flames ın eski albümleri hatırlatabilecek bir albüm The March.Mükemmel bir albüm mü?Asla değil ama kendi tarzında kesinlikle güzel sayılabilecek bir albüm.Özellikle ilk 4-5 parça çok kaliteli olmuş diyebilirim.Sonradan daha düz ve klişe metalcore parçaları geliyor ve Metalcore için milad sayılabilecek uzunlukta bir parçayla(10:15) son bulan bir albüm.(bu parçanın olayını anlamadım bonus track gibi birşey sanırım)Lafı uzatmadan parçaların analizine geçelim.Umarım sıkılmazsınız.

Albümde 11 parça yer alıyor ve toplam uzunluğu 47:29.En sonda 10 dakikalık bir parçanın yer aldığını duşünürsek 3 dakika civarı sıkmayan parçalardan oluşuyor.Bu tarz olaylarda parçalar 5 dakikaya ulaştığı zaman işkenceye dönüşüyor kanımca.Albümün kapağı biraz ağır olmuş sanki.Yine de saçma sapan albümlerin yanında böylesini tercih ederim.Topraktan meydana gelmiş bir insanın ilerlemeye çalışması fakat arkasından kanlı ellerın onu engellemeye çalışması nasıl bir anlama geliyor tam olarak çözemedim.Yorumlası size kalmış artık.Veya albümü lirikal olarak incelersek bunun da anlamı çıkacaktır.Önemli olan kapağın saçma sapan olmadığı ve bir ağırlığının olduğu.

İlk parçamız My Will Be Done albümün özeti niteliğinde bir parça olmuş.Tabi bunu albümün tamamını dinleyince anlayacaksınız.Girişiyle,zaman zaman sertleşen zaman zaman da iyice melodikleşen yapısıyla dolu dolu bir başlangıç parçası olmuş.Ayrıca parçanın 1.dakikasında giren gitar kısmı bana fazlasıyla In Flames i anımsattı ki bu iyi birşey.(özlemişim seni In Flames).İlk parçası güzel olan albümlerden hep korkmuşumdur.Güzel parçayı 1 e koyup devamında fos parçaları sıralamak genelde yapılan bir uygulamadır fakar bu albümde böyle bir şey yok.2.parça Hail the Shrine tempoyu bozmayan klasik bir Metalcore çalışması olmuş.İlk albüme göre biraz yavan kalsa da özellikle parçanın ana melodisi çok hoşuma gitti.3.parça olan Crow Killer albümdeki en agresif parçalardan biri.Girişteki solosuyla gaza gelip aynı gazla parçanın sonuna kadar gidiyorsunuz.Vokallerdeki geçişler de oldukça başarılı olmuş.Tabi ki metalcore klasiği olan parçanın ortasına Dur-kalk lı bir kafa sallama bölümü koyalım klişesi de yer alıyor.Ve buram buram In Flames olan bir parça sizlerle.Grave of Opportunity adındaki bu parça nın özellikle girişi beni çok etkiledi.Devamında klişe ilerlese de güzel bir parça olmuş.5.parça benim albümdeki favori parçam.Vokal anlamında olmsa da gitar kısımlar süper olmuş.Giriş melodisiyle ve parçanın sonuna doğru giren elektro sololarıyla dinlemeye doyum olmayacak bir parça.(soloyu şuanda da dinleyip gecenin 3 ünde coşuyorum).Sırada albüme adını veren The March var diğer parçalara olanla daha ağır ve yavaş tempoda ilerleyen bir parça.Klasik Metalcore parçası da diyebilirim.Bu kısımla birlikte albümün temposu ve kalitesinde gözle görülür(kulakla duyulur) bir azalma oluyor.Albümü tamamlamak için koyulan parçalar hep sıkıcı olmuştur zaten.Parçalar genelde sıkıcı olsalar da aralara güzel sololar yerleştirilmiş(özellikle The Choosen).Bunları da kaçırmamak lazım.Yine de güzel bir solo için 4 dk lık parçaya katlanamam da diyebilirsiniz.

Parçaları kısaca anlatmaya çalıştım.Her zamanki gibi dinleyip yorumlamak size kalmış.Benim görevim,önermek veya kendi bildiğimce yorumlamak.Melodik girişleriyle aralardaki güzel sololarıyla güzel bir albüm The March.Melodik şeyleri sevenlere eski In Flames i hasretla ananlara kesinlikle tavsiye edebileceğim bir albüm.(metalcore sevenler zaten dinlemiştir)

Puanlama:
Müzikalite: 8
Kayıt/Prodüksyon: 8
Orijinallik: 7
Kapak: 8
Genel:7.8

Şarkı Listesi
1. My Will Be Done 03:37
2. Hail the Shrine 03:57
3. Crow Killer 03:17
4. Grave of Opportunity 03:53
5. We Are Not Anonymous 03:03
6. The March 03:29
7. Cutman 03:12
8. The Chosen 03:53
9. Letting Go 04:43
10. Truth or Consequence 04:10

Grup Üyleri:
Trevor Phipps - Vokal
Buzz McGrath - Gitar
Ken Susi - Gitar
John "Slo" Maggard - Bass (Flatlined)
Derek Kerswill - Davul (Kingdom of Sorrow, Scattered Remnants, Seemless, Shadows Fall, Twelfth of Never)

Not: Her albüm analizinde yaptığımız albüm tavsiye etme kısımını bir sonraki analize sakladım.Bu seferlik mola...

Bu Analiz Metalfanzin.com sitesine aittir.Hiç bir şekilde izinsiz kopyalanamaz,kullanılamaz